Yansıma

Yansıma
Gördügünü sandıgın aslında kendi aklında yarattıgın resimlere inanırsın.

27 Nisan 2013 Cumartesi

Bir bahçemiz var sanmıştım

Odamda nemli çatlaklar…pul pul olmuş pencere boyaları…kırık sandalye…rüzgarın bıraktığı soğuk…eski krom tabakta çürümüş meyve…rüyadan uyanmışım…yanağımda donmuş gözyaşları….öyle bir odada yalnızlığı misafir ederken….sen gülünce bir bahçemiz var sanmıştım… güneşin torpil geçtiği… arıların hiç çıkmak istemeyeceği kadar güzel bir bahçe…hani seni bana beni sana katarmışçasına öyle renkli…hiç bitmeyecek çiçek özleri gibi…içine çektikçe tatlılaşan kahkahaların gibi…ömrümü uzatan bakışların gibi rüyadayım sanırdım…o kadar yüksekten bıraktığın cevize ne olacak sanırsın…bilmem ki…neden bu kadar bencil kalırsın…öyle bir odada yalnızlığı misafir ederken…Sen gülünce bir bahçemiz var sanmıştım

21 Nisan 2013 Pazar

Kırık Dökük...


Kırık dökük mevsimler kapıda…korkuyorum içimde koca siyah lekeler…sorgusuz çalışan beynim…sisteme itaatkar beklemede…düşüncelerim ağlamaklı pencerede…durumu soruna çevirme kabiliyetim tetikte…erketeye yatmışçasına hüzünlü geleceğim…planlar, yapmak istediklerim…aslında istemediklerim…var olmayan görünürde rakamlar…belge üzerinde yazılı harfler…bağırırcasına…yetersiz görünen hayatım…dijital gereksinimler aç kalmış kalbim sevgisiz, hırçın…yalancı renkler içinde koşturmaca…aldığım nefesi sorgularmışçasına rejim…ortaya çıkmaya can atan asi tarafım çırpınır durur…seni gördüğüm andan itibaren…yeniden…Olduğum kişinin dışına çıkmamı bekleyen bir düzen kurulmuş bu hayatta…nasıl olduğunu çözemediğim kurallar koyulmuş en sevdiğim oyunda…herkes yaptığının doğru olduğuna bir o kadar emin…yaptıklarımızı sorguladığımız o uyku öncesi birkaç dakikaya ne oldu acaba…kimse yaşadığı günü değerlendirmiyor…yada yaptıklarımız o kadar kötü mü ki kendimizi sorgulamadan dalıyoruz uykuya…

11 Nisan 2013 Perşembe

Yırtık Yaşam

Derin kesikler ile yaşam…iz bırakan türden…ağlamaklı sokak kedisi gibi dışarda…kapı ağzında bekleyen…tüm siyahlar gibi …sonu yokmuş sanırsın…elbise dolabında giymeye korktuğum kırışık gömleklerim…yırtık pantolon…dün gece çamur yağmış gibi…çiçek açmış ama solmuş, kurumaya yüz tutan kıyıda bir fidan gibi…saklanamayan derin kesikler…ayırmak istediğim ama korkarak dokunduğum kabuklu yaralar gibi…anılar…kavgalar…beklentiler…görmek istemediklerim…akıl almaz...

Kolay Değil


Beklenmedik zamanda gelen hıçkırık sanki…biraz siyah ama geri kalan her şeyiyle renkli…her anı sonu varmış gibi hissettiriyor…ama sonsuz gibi…kolay değil hem de hiç…anladığını sandığın her kelimeyi yanlış duymuş olabilirsin…ona göre de yanlış düşünmüş…aklında verdiğin şekil…topraktan bir kil sanki…şekillendirmek istediğin kendi dünyan…sana yakınlaştığı, en mutlu olduğun o an…bir an olsun gözünü ayırdığında...yok olur gibi…aynı derinlikte…kolay değil hem de hiç…kalbinde yavaş yavaş pişirdiğin cennet meyvesi gibi…yakıcı…sert kabuklu…ama bir o kadar kırmızı, bir o kadar tatlı…öldüğünü unutacakmışsın gibi…kolay değil onu sevmek hem de hiç…

7 Nisan 2013 Pazar

Yok gibi...

Şimdilerde o kadar korkak yaşanıyor ki aşklar…her şeye tek bir şans tanır gibi…gelecek baharı bekleyemezmiş gibi telaşlı…çürümüş meyve gibi duygular düşünceler…şimdilerde bitmiş savaş sonrası hikayeler gibi değersiz…önemsiz …karışmış gibi gerçek ile yalan birbirine…şimdilerde atasız, anasız, yurtsuz…şimdilerde yok gibi aşklar.

29 Mart 2013 Cuma

Kararsız




Zor dediğin aslında yaşamaya karar verdiğin o serüven
Saçından tutup sürüklenmiş gibi…yıpratıcı…yada senin yıprattıkların…yırtıp attıkların…
Damla damla heyecan ile dolarmış gibi kalbim…
Düşündürdükleri toplu iğne gibi küçük, acılı ama derin mi derin…
Soğuktan çatlamış dudaklarıma sızar…
Yanağımdan düşen tuzlu yağmurlar…yakar …
Öptüğün kadar değil ama…
Başka dünyalar mı var aklında…
Gördüklerin…benim göremediklerim mi …yada görmek istemediklerim mi bilmiyorum…
Anlamsız duygu bozuklukları ile gelen kırık baskılar…tutarsızlıklar…
Seninle arzularım arasında boğuşmalar…
Selaleden hızla düşen bir nehir gibi…hırçın…

24 Mart 2013 Pazar

3 Gunluk


Neyi nasıl yapmam gerektigini biliyorum

Sadece o şekilde gerçekleşecegini de
Beni kendime soramıyorum ki o vakit
Baraj kuran kunduzlar gibi
İçimizdekilere dem vurmak
Bu tiyatroda yalancı rollere bürünmek neyin nesi
Bırakalım oyunu da inelim şu çıktıgımız ağaçtan
Ayaklarımız yere bassın
Elimizde ki meyveyi paylaşan kardeş edasıyla yaşayalım artık
Fazlasını istemek neden
Başkasını oynamak, başkası için yaşamak neden
Üstün olmayı istemek
3 günlük degilmiydi hayat...

22 Mart 2013 Cuma

Vatan...


Kayıp olduğunu sandığımız duygular, yaşantılar, davranışlar… Oysa ki sakin sularda sandal gezintisi gibiydi…sessiz sedasız ırmağa düşen sonbahar yaprağının gidişini izlemek gibiydi…yavaş yavaş…bir yaprak tanesi tırtıla bir ömür yetermiş gibiydi…yağmur toprağı okşar gibiydi…evin ocağında pişen yemek sevgi gibiydi…mutlu yuvayı anlatırcasına bacadan çıkan duman ahaliye mesaj gibiydi…sessiz sedasız saygılı bekleyiş asalet gibiydi…birlikte yaşam şiir gibiydi…etnik yapıda toplum rengarenkti hani…doğruyu anlatırcasına o atanın bakışları tokat gibiydi, gökyüzü gibiydi gözleri öylesine mavi…cennet gibiydi anaların kucağı …her şey özel gibiydi,  geçmiş aşk gibiydi…Atam olmadan öksüz bir kalbin yavaş atması gibiydi...vatanım:(

19 Mart 2013 Salı

Diyemediklerim Var Sana


Kırgınım, diyemediklerim var sana…o kadar derin sulara ulaşmazmış güneş, ne kadar aydınlatsa da…balık olsam da unutmak çok zor gelir ona, sana, bana…korkuyorum, ya olmazsa savaşacak cesaret her iki kalpte…şansı zorlamak çok normal gelmişti zaten hep bana…bir kez daha…sadece onun için savaşmak bile gururdur inan…diyemediklerim var sana…dilimden dökülünce şelale oluverecek…kıracak tüm taşları zamanla…geçmiş bir yanda kalmalı…gelecek seninle olmalı ilk etapta…şüphe mantarı bitivermemeli aşkımın yanında…aklımın kenarında…sadece ben olabilecek miyim hayatında…iyi düşün…klişe sözlerle savurma, uzanan zeytin dalında benim hayatım var sonuçta…bekliyorum…özlüyorum…yine de diyemediklerim var sana… 

13 Mart 2013 Çarşamba

AĞIR ÇİZGİ













Yalnız kalmak, kendi yaşam zamanını durdurmak, hasta taşıyan ambulans telaşında soramadığımız soruları sordurur insana…işte o anda aklında karıncalanmalar başlar, duran zamandır aslında…düşünceler hep birbirini doğurur zihinlerde ta en derinlerde…iklimler değişir üşürken terlersin aynı zamanda… savaşmak için salladığın yumruklar faydasız olur bu hayatta…hep keşkeler yapışır,  dünyaya bakmak için kullandığın o camlara… bir bakarsın o kadar ağır gelir ki çatlatır tüm kemiklerini acı içinde kıvranırsın beklerken sevdiklerini…aile farklı bir  yanda, sevdiğin öte yanda bakar durur insana… yapmak zorunda oldukların kum torbası gibi düşer ringin ortasına …
 kalbim hep arada kalırcasına bir o yana bir bu yana savrulur sonbahar  yaprağında…yağmur öyle hızlı çarpar ki dünyana…anlamak zor gelir gözyaşındır aslında…oysa ne kolaydır düşününce kalbindeki sinemada oynayan bir filme fazladan bilet almaktır, ne kolaydır onları da katmaktır hesaba…ön yargısız yaşadığında…